Akıl, insan için bir yaradır çünkü insanı sürekli olarak sorgulamaya iter ve bu sorgulamalar kişinin içsel huzurunu bozar. İnsan, akıl sayesinde hem kendini hem de çevresini derinlemesine düşünür. Bu sorgulamalar genellikle ölüm ve hayatın anlamıyla devam eder ancak bunlar akıl ile ulaşılamayan ve kesin bir kanıta sahip olmayan sorgular oldukları için kişiyi büyük bir belirsizliğin içine iter. Immanuel Kant "İnsan aklı, deneyimle sınırlı bir bilgi çerçevesi içerisinde çalışır; bu nedenle, ötesine geçmeye çalıştığında belirsizlikle karşılaşır." sözüyle bu konuya değinmiştir. Her ne kadar akıl, anlam arayışı için bir araç sunsa da, bu arayışın sonu gelmediğinde birey kendini derin bir boşlukta bulur. Bu belirsizlik, kişinin yaşam kalitesini büyük bir ölçüde etkiler ve kimi zaman anksiyete ya da panik atak gibi psikolojik problemlere bile sebep olabilir. Ayrıca akıl, insanı toplumun normları ve değerleriyle yüzleşmeye zorlar. Kişinin sürekli olarak bunları sorgulaması ve kendini bu değerlerle karşılaştırması yetersizlik ve aitsizlik hislerine sebep olur ; insanı sürekli daha iyisini ve daha fazlasını yapmaya iter. Bu da insanın hayatla ve kendisiyle olan mücadelesini daha da zorlaştırır. Bunun yanı sıra akıllı bir insanın sosyal olarak yaşadığı problemler bu kadarla sınırlı değildir. Akıllı bir kişi derin düşünceleri ve farklı bakış açıları nedeniyle çevresindeki insanlarla ilişki kurmak konusunda sorunlar yaşayabilir veya çevresindeki insanların beklentilerine maruz kalabilir. Bir insan ne kadar zeki olursa olsun toplumsal beklentileri karşılayamayabilir -ki bu gayet normal bir şeydir- fakat bu beklentileri karşılayamadığı için yaşayabileceği psikolojik problemler de kişiyi bir o kadar kendi içine kapanmaya teşvik eder. Bu konuda Erich Fromm "Bireylerin akıl yürütmeye derin düşünme yetenekleri, toplumun beklentileriyle çatıştığında, yalnızlık ve yabancılaşma duygularını arttırabilir" ifadesini kullanmıştır. Sonuç olarak, akıl insanı kendini ve hayatı anlamlandırmaya yönlendirirken aynı zamanda onu içsel bir çatışma ve mutsuzluk döngüsüne sokar. İşte bu yüzden akıl insan için bir yaradır.

Ceylin TÜRKELİ 444