"Çünkü insan, birey olarak yalnız kendi kişisel hayatını değil, aynı zamanda, bilinçli veya bilinçsiz olarak, kendi çağının ve çağdaşlarının hayatlarını da yaşar..."

Bu söze fikrimce bir çok açıdan yaklaşabiliriz.

 Sevdiğim bir düşünce çağdaşlarımızla aynı imkanlara sahip olduğumuzdan istemsizce başkalarının da hayatını yaşamamızdır. Teknoloji ile birlikte birçok imkan elimize geçti ve her dakika bu imkanlar genişliyor. Sosyal medya da birbirimize olduğundan daha bağlıyız ve her hareketimizi insanlar görebiliyor. Yine de 200 yıl önce için de bu geçerli olacaktı. Herkesin imkanları aynıydı belki bazılarının daha kötü ama herkesin yaşadığı ortalama bir hayat vardır her dönemde. 200 yıl önce de sokakta oynayan iki çocuk aynı şeyi deneyimliyordu, bu zamanlarda da sokakta oynayan iki çocuk veya okula giden iki genç yaklaşık aynı deneyimleri yaşıyorlar.


  Başka bir yorumum ise yine birbirimize bağlı olmamızdan kaynaklı olduğudur. Eskiden de olsa şu anda da herkes birbiriyle etkileşim içinde. İnsanlar çünkü sosyal varlıklardır. Birimiz başkasının bir yaşantısını duyduğunda biz de onun yaşamını anlarız, öğreniriz, görürüz ve bir nevi yaşarız. Bir arkadaşımız  bizi dinlediğinde, bir olaya tanıklık ettiğimizde ve hatta birinin bir sözüne sadece kulak misafiri olduğumuzda bile aynı şey geçerlidir.


Ali ŞAHİNOĞLU 480