Büyülü Dağ romanında geçen bu cümle aslında hepimizi bir şeyleri düşünmeye itmeli. Hayatımızda normal ilerliyor sandığımız bazı şeyleri sorgulatmalı. Aslında toplum içindeki herkes birbirinin hayatını sandığından daha fazla yaşıyor. Şu an kullandığımız sosyal medya platformlarında herkes birbirinden istemese de etkileniyor. Normalde aklımızda olmayan bir ürünü sosyal medyada görüp alıyoruz. Ama o ürünü beğenmemizi sağlayan çevremizdeki etkenler, çevremizdeki insanların düşünceleri.
Başka bir şeyden örnek vererek ilerlemek gerekirse eğer şu an elimizde olan telefonlar, bilgisayarlar veya bin bir çeşit ürün çağdaşlarımız tarafından geliştirilmiş şeyler, ve bunları kendimiz üretmedik ama kullanıyoruz. Onun yıllarını alan, senelerdir üstüne düşündüğü, binbir çabalarla geliştirdiği bir ürünü bende hayatımda kullanıyorum. Onun hayatının bir parçası olan şey benim de hayatımın bir parçası.
Thomas Edison tek başına bir ampul icat etti ama bu durumdan sadece kendi çağdaşları değil kendisinden sonraki tüm çağlar etkilendi yani biz sadece kendi hayatımızı değil onun da hayatımıza kattığı şeylerle bir nevi onun hayatını yaşıyoruz diyebiliriz.
Sonuç olarak insan yaşadığı toplumdan uzak bir şekilde yaşayamaz. İstemese de içinde bulunduğu toplumun izlerini taşır. İnsanın yaptığı en küçük bir hareket belki de kendisinden sonraki nesilleri etkileyecek en büyük davranış.
Zeynep BOZTOPRAK 505
0 Yorumlar